Bu bilgiler arşiv niteliğindedir.

DXYDaily191212.png

Geçtiğimiz haftada piyasaların odak noktası yeniden FED’di. FED piyasalara istediğini verdi ve faizleri 25 baz puan artırdı. 2017 için beklentileri de yukarı yönlü revize etti. Faiz artırımı patikasını yayınlanan nokta tahminlerde 2017 faiz artırımı beklentisini 2’den 3’e yükselten FED, bu noktada sürpriz yaparak piyasaların Dolar iştahını kuvvetlendirdi. Euro, Dolar karşısında adeta erirken, tahvil faizlerinde görülen yukarı yönlü hareketin altın fiyatları üzerindeki baskının artmasına neden olduğunu gördük. FED revizyonlarındaki detaylara baktığımızda, ABD ekonomisi için büyüme beklentisi 2016 için %1.8’den %1.9’a, 2017 yılı için de yine %2.0 seviyesinden %2.1 seviyesine doğru yukarı çekildi. Enflasyonda öncü gösterge olarak kabul edilen reel kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi (PCE) 2016 yılında yüzde 1.7 ile sabit. 2017 için de 1.8’den 1.9’a yukarı tahmin var. İşsizlik oranı hedefi ise daha önce de belirtilen tahminler dahilinde yüzde 4.5 seviyesinde korunması bekleniyor.  

2017 için tahminler hafif yukarı yönlü olsa da, Trump’ın başkanlığı sonrasında beklenen o iyimser havanın FED kanadında da çok da hissedilemediğini, yukarı revizelerin çok da abartılacak seviyelerde olmadığını söyleyebiliriz. 20 Ocak’da başkanlık koltuğuna oturacak Trump’ın söyledikleri ile yapacakları arasındaki uyum gerçekleşecek mi ? bunun izlenmesi için bu toplantıda FED’in süre istediği söylenebilir. Piyasaların ise, FED revizyonlarını şahin bulduğu apaçık ortada. Dolar endeksi faiz artırımlarının daha hızlı olacağına yönelik beklenti fiyatlaması ile 103.50 seviyelerine kadar yükseldi. Geçtiğimiz seneden farklı olan en önemli durum ise, piyasa oyuncuları tarafından riskler barındırsa da Trump’ın tetikleyici bir unsur olarak görülmesi, aynı zamanda sadece Trump için değil, ABD verilerinin de daha güçlü bir toparlanma içerisinde olması. 

Bu haftanın flaş gelişmesi ise,TCMB’nin para politikası duruşu olacak. FED’in faizleri artırmasından sonra kurda güçlü duruşun devam ettiğini düşünürsek, TCMB’nin bu harekete nasıl bir karşılık vereceği kurun kaderi açısından önemli. Geçtiğimiz toplantıda piyasa beklentilerinin oldukça üzerinde bir karar alarak faizleri yukarı çeken MB’nin, bu toplantıda da kurun kaderini etkilemek adına önemli bir sınav vermesi gerekiyor. Enflasyonu para politikasında ön sıraya alan TCMB’nin, ilerleyen dönemlerde hem enerji fiyatlarında görülen yükseliş hem de kur hareketinden eli zora girecek. İç talepte görülen kırılmanın bunu dengelemesi bekleniyor. Ancak beklentilerin karşılanmaması durumu ileride daha zor günleri beraberinde getirebilir. Bu nedenle TCMB’nin en proaktif olması gereken dönem. Meksika Merkez Bankası Trump başkanlığı ve FED faiz kararı sonrası ikinci faiz artırımı adımını attı. Yabancı bankaların raporlarına baktığımızda Türkiye’den güçlü bir faiz artırımı gelmesi muhtemel olarak görülüyor. TL, Dolar’a karşı direnme çabası içerisinde iken TCMB’nin faizleri bir miktar daha artırması yıl sonunda bizi kur adına biraz rahatlatacaktır. Bu nedenle bu hafta TL’nin stabilizasyonu için faizleri yukarı çekebilir. Bu da hem FED’e karşı bir korunma politikası hem de kredibilite adına pozitif bir adım olacaktır. 

Uyarı: Bu bölümde yer alan yatırım ile ilgili bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamına girmemektedir. Bu bölümde yer alan yorumlar ve tavsiyeler, yorumda bulunan kişilerin şahsi görüşlerine dayanmaktadır. Bu nedenle sadece bu bölümde yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmemelidir.

trive-sifir-komisyon-compact
Parasının değerini bilene asla durmak yok Sıfır komisyon fırsatı ile hisse alım-satımı Trive’da!