Hisse Tasima Rehberi

HISSE SENEDI TASIMA (VIRMAN) ISLEMLERI NASIL YAPILIR?

Küresel ve yerel piyasalardaki yatirim ürünü çesitliligi arttikça yatirimcilar tüm ihtiyaçlarina cevap verebilen bir araci kurum bulmakta zorlanabilirler. Hisse senedi yatirim islemlerinde, seçeceginiz araci kurumun, güven, uygun komisyon oranlari, yetkinlik, egitim destegi, müsteri hizmetleri gibi birçok konuda beklentilerinizi karsilamasi gerekmektedir. Peki araci kurumunuzun hisse senedi yatirimlarinizda sizi tatmin etmedigini hissediyorsaniz hisse senetlerinizi kolaylikla Trive Menkul DEGERLER’e tasiyabileceginizi biliyor muydunuz?

Iste birkaç basit adimda hisse senedi tasima islemi:

Hisse Senedi Virman Islemi Nasil Yapilir?

1- Trive Menkul DEGERLER’de online hesap açarak islemlerinize baslayabilirsiniz.

Hisse senetlerinizi Trive Menkul DEGERLER’e tasiyarak yatirimlariniza birçok avantajla devam edebilirsiniz! Iste Trive Menkul ayricaliklarindan bazilari:

  • SIFIR ARACILIK KOMISYONU uygulamasi ile aracilik komisyonu ödemeden hisse yatirimi
  • Kolay ulasilabilir ve donanimli müsteri hizmetleri ekibi
  • Bir yatirimci olarak finansal okur-yazarliginizi güçlendirecek, farkli yatirim ürünlerini bilinçli sekilde kullanmanizi saglayacak egitici içerikler
  • SPK tarafindan denetlenen güvenilir ve seffaf hizmetler • Kapital Trader uygulamasi ve hesap açma islemlerinde ücretsiz kargo hizmeti gibi Sermaye Piyasalarina ulasiminizi kolaylastiran uygulamalar

Trive Menkul DEGERLER’de hesap açtiktan sonra hesap numaranizi not almayi unutmayin, bir sonraki adimda ihtiyaciniz olacak.

2- Trive Menkul DEGERLER ’de hesap açtiktan sonra hali hazirda hisse senedi yatirimlarimlarinizda birlikte çalismakta oldugunuz kuruma “Hisse Senedi Virman Talimati” istediginizi belirten bir dilekçe vermeniz gerekmektedir. (Virman sözcügü “aktarim, ödenek aktarimi” anlamina gelmektedir) Hisse senedi virman dilekçe örnegine ulasmak için buraya tiklayabilirsiniz.

Bazi kurumlar bu islem için subelerine gitmenizi isteyebilir; ancak bazi araci kurumlarda bu islemi online olarak yapabilirsiniz.

3- Hisse Senedi Virman Talimati ’nizi çalismakta oldugunuz araci kuruma iletmenizin ardindan hisse senetleriniz Trive Menkul DEGERLER’e aktarilacaktir.

Eger baska bir araci kurumdaki hisse senetlerinizi Trive Menkul DEGERLER’e tasimak ve yatirimlariniza Trive Menkul DEGERLER farkiyla devam etmek istiyorsaniz tüm yapmaniz gereken bu üç adimi tamamlamak! Hisse senedi yatirimlarinda 0 komisyon, VIOP’ta 10.000’de 1 komisyon orani ve daha birçok avantajla yatirimlariniza Trive Menkul DEGERLER’de devam etmek iste bu kadar kolay!

Bilgilendirme

Temel analizin ana etkenlerinden olan ekonomik takvim, forex de işlem gören pariteleri etkileyen ve hangi yönde bir eğilim göstereceğini anlamamıza yardımcı olacak bir araçtır. Ekonomik takvimi takip etmek kadar önemli olan bir şey daha varsa oda doğru yorumlamaktır. Unutmamalıyız ki her veri her dönem aynı derecede önem arz etmez. Piyasayı ne derece etkileyeceği ekonomik takvimin hemen yanında yer alan ‘’önem derecelendirme’’ simgeleri ile belirtilmektedir. Eğer üç tane boğa işareti varsa piyasalardı ciddi hareketlendirme olasılığı anlamı taşırken, bir tane boğa olması ise piyasaları etkileme ihtimalinin düşük olduğunu simgeler. Diğer bir faktör ise piyasa beklentisi ile açıklanan değerlerin oranlarıdır. Ekonomik Takvimde yer alan ÜFE – TÜFE, GSYİH, TARIM DIŞI İSTİHDAM piyasanın seyrini etkileyen başlıca unsurlardır. Kısaca açıklamak gerekirse :

ÜFE (üretici fiyat endeksi); üretim aşamasındaki tüm ürünlerdeki fiyat değişimlerini gösteren ve aylık açıklanan veridir. Bu verinin içine hizmetler dahil değildir. ÜFE’deki artış, faiz oranlarındaki artışla desteklendiğinde genellikle USD bazlı ürünlerin fiyatlarında artışa yol açar.

TÜFE (tüketici fiyat endeksi); ülkedeki tüketiciler tarafından kullanılan mal ve hizmetlerdeki, ekonomik koşullar çerçevesinde gerçekleşen fiyat değişimlerini ölçen veridir. Enflasyonun başlıca göstergesi olduğu için de oldukça önemli bir veridir. ABD’de 85 şehirde yapılan fiyat analizlerine göre belirlenir. Bu verinin artışı, stabil koşullarda faiz artışına sebep olacağı için USD’de de artışa sebep olacaktır.

GSYİH (gayrisafi yurtiçi hasıla); dönem içerisinde üretilen mal ve hizmetlerin piyasa değerini belirleyen veridir. Ülke vatandaşlarının yurtdışından elde ettiği gelirler bu veriden çıkarılır.Ancak ülkede gelir kazanan yurtdışı firmaları veriye dahildir. Bu veri ülkenin gelişimini gösterdiği için çok önemli bir veridir. GSYİH verisinin olumlu yönde ilerlemesi ülkenin geliştiğini gösterdiği için para birimi değer kazanır.

Tarım dışı istihdam; ülkedeki tarım işçileri dışında çalışan kişilerin sayısındaki aylık değişimi gösteren veridir. Bu veriye tarım işçilerinin dışında ev çalışanları, devlet memurları ve kar amacı olmayan şirketlerde çalışanlar da dahil değildir. Bu verinin olumlu gelmesi ülke ekonomisinde gelişimi göstermekte ve bu da ülke para biriminin değerlenmesi anlamına gelmektedir.

Ekonomik takvimi takip etmek kadar doğru yorumlanması ve başlıca kriterlere dikkat edilmesi ile birlikte paritelerde ki hareketlilikten kazanç sağlayabilmek adına önemli bir araçtır bizler için. Eğer bizler Ekonomik Takvimi ‘’doğru yorumlarsak’’ yapacağımız işlemler ile yatırımımızı pozitif yönde değerlendirme şansı yakalarız.

Adp tarım dışı istihdam verisini anlayabilmek için öncelikle tarım dışı istihdamdan bahsedelim; tarım dışı son ay içerisinde tarım dışı sektörlerde meydana gelen çalışan sayısındaki değişimi ifade eder. Bu rapor, her ay başında ilk Cuma günü, ABD tarafından düzenlenir. Dünyanın en büyük ekonomisi olan ABD’deki ekonomik gidişata yönelik fikir sunan önemli bir göstergedir. Bu nedenle piyasalardaki gidişatı etkileyebilecek en önemli veridir. Ve yatırımcılar tarafından dikkatle takip edilir.

ADP raporları bizlere aylık veriler olarak sunulmakla birlikte devlet verilerinden iki gün önce açıklanmaktadır. Aynı zamanda ABD’de çalışan milyonlarca kişinin iş gücü durumunu açıklayan ADP raporları değişkenlikler gösterebilir. ABD için bu raporların yüksek çıkması olumlu karşılanırken, düşük çıkması olumsuz karşılanmaktadır. Bu verilerin açıklanmasının arkasında sağlam ekonomistler ve finans uzmanları yer almakta ve piyasa için bu veriler güçlü verilerdir.

Son zamanlarda ADP özel sektör istihdam verisine göre iş gücü piyasasının ivme kazandığını gösterir. İşgücü piyasasında atılan önemli adımlar , ücret artışlarının ve ABD ekonomisinin en büyük kısmını oluşturan tüketici harcamalarının hızlanmasına destek olması bakımından önem teşkil etmektedir.

Diyelim ki ABD’li özel şirketler geçtiğimiz ay bünyelerinde 173.000 yeni personel dahil etmiş olsun ve bir önce ki veriye göre artış göstermiş olsun. Bu durumda özel kesim istihdamı, ABD’ de istihdam da iyileşmenin devam edeceği yönündeki beklentileri güçlendirir. Ve haberin açıklanmasının ardından EURUSD paritelerinde tepki satışları meydana gelebilir. İstihdam da iyileşme beklentisinin güçlenmesi doların euroya karşı güçleneceğine işaret edebilir. Böyle bir durum ABD ekonomisi için olumlu sonuçlar teşkil ederken, ülkemiz için yani cari açığını finanse etme ihtiyacı duyan ülkeler açısından doların değer kazanması ulusal paraların değer kaybetmesine ve borsalarda geri çekilmeye sebep olur.

Açıklanan en son ay ki (30.11.2016) ADP verilerine göre 216.000 iken bir önce ki veriye göre artış göstermiştir. Son veri önce ki aya göre beklentinin üzerinde gelmiştir.

Perakende satışlar piyasadaki hareketlerin olumlu yada olumsuz değişmesine neden olan ve piyasa yorumu yapılırken bakılması gereken önemli verilerden biridir. Çekirdek perakende satışlar, mağaza satışlarının yanında gıda, içecek,tekstil ve otomobil gibi satış gruplarının içermektedir. Özellikle GSYİH,enflasyon,işsizlik gibi önemli bir veri oluşurken perakende satış verileri dikkate alınmalıdır.

Çekirdek perakende satışlarda ise otomobil satış verileri hesaba katılmamaktadır. Çünkü otomobil satış verisi bir veri türü olduğu için sağlıklı bir analiz yapılamamaktadır. Çekirdek perakende satış daha çok tüketici satış verilerini etkileyen bir veri türüdür. Bu verinin beklenilen yönde olumlu şekilde yada üste çıkması durumunda ekonominin ilerlediği ve geliştiği yorumunu yapabiliriz.Veri açıklandığında olumlu yönde yada beklenilen oranın üstüne çıktığı anda; o ülkenin para birimi değer kazanabilir. Eğer veri ABD cephesinden açıklanıyorsa altın , gümüş gibi emtia grubunda geri çekilmeler gündeme gelebilir.

Çekirdek Perakende Satış verisi her ayın 2.haftasında açıklanmaktadır. Sağlıklı ve doğru bir biçimde analiz yapılabilmesi için geçmişteki verileri de gözönünde bulundurarak yorumlanması gerekir.

Makroekonomik göstergelerden biri olan gayrisafi yurtiçi hasıla (GSYİH); bir ülke sınırları içerisinde belli bir zaman içerisinde üretilen tüm nihai mal ve hizmetlerin para birimi cinsinden değeridir. Bu değer söz konusu ülkenin ekonomik büyüklüğünde önemli birkaç ölçütten biridir. Ülkenin ekonomik büyüklüğü GSYİH büyüklüğü ile doğru orantılıdır. Genellikle bir yıllık ve çeyreklik hesaplanır ve değerlendirilir.

GSYİH genelde tüketim, yatırım, devlet harcamaları ve ithalat ihracat verilerinin toplanmasıyla bulunmakta fakat bununla beraber farklı hesaplama yöntemleride bulunmaktadır.

IMF’in açıkladığı 2016 verilerine göre GSYİH büyüklüğünde ilk beş sırasında Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa Birliği, Çin Halk Cumhuriyeti, Japonya ve Almanya yer alıyor. Türkiye ise bu sıralamada 18. sırada yer alıyor.

Eğer gayri safi yurtiçi hasıla pozitif olarak beklentinin üzerinde açıklanırsa ekonomik büyüme hız kazanmış demektir ve örneğin söz konusu ülke Türkiye ise Türk Lirası değer kazanır ve Dolar/TL paritesi değer kaybeder yani halk söylemi ile dolar düşer.

Bunun aksine eğer GSYİH negatif olarak beklentinin altında açıklanırsa ekonomik büyüme yavaşlamış demektir ve TL değer kaybedebilir.

Fakat diğer tüm verilerde olduğu gibi GSYİH’da da yatırımcılar veri açıklanmadan beklentilere göre pozisyon alabilmekte ve bunun sonucunda veri saatinde aşağı veya yukarı yönde hareketler olabilmektedir. Burada beklentiler çok önemli bir hal almaktadır. Çünkü açıklama sonucunda veri beklentiden ne kadar uzaklaşırsa piyasa hareketi de o kadar artacaktır.

Bir ülkenin ekonomisini ölçen en önemli göstergelerden biri işsizlik oranıdır. İşsizlik oranı, ülkede çalışmak isteyip de çalışacak bir iş bulamayan kişilerin, toplam iş gücüne oranlanmasıyla bulunur. Bir kişinin işsiz sayılabilmesi için çalışabilecek durumda olması, çalışmayı istemesi, 15 yaşının üstünde olması gerekmektedir. Bu koşulları sağlamayan ve çalışmayan kişiler işsizlik oranına dahil edilmezler. Bu gösterge ülke ekonomisinin ne kadar gelişmiş olduğunu gösteren bir orandır. İşsizlik oranı ne kadar az ise ülke koşulları o kadar iyi durumdadır. Çalışan sayısı fazla olduğu için harcamalar da fazla olacaktır. Bu da ülke para biriminin değer kazanması anlamına gelmektedir.

Türkiye’de işsizlik oranı TÜİK tarafından ölçülmektedir. Sonuçlar hane halklarına yapılan anketlerden ortaya çıkmaktadır. İşsizlik oranı sonuçları, her ay üçer aylık dönemler göz önünde bulundurularak açıklanmaktadır.

TÜİK tarafından en son açıklanan Eylül ayı istatistiklerine göre Türkiye’de işsizlik %11,3 olarak gözlemlenmektedir. Geçen yılın aynı dönemine göre işsizliğin azaldığı, işgücüne katılma oranının arttığı görülmüştür. Bu gösterge ülke ekonomisinin gücünü belirlemede önemli olduğu için azaltılması için uygulamalar yapılmaktadır. İşsizlik oranının artması, kişilerin alım gücünü azaltacağı için ekonomi kötü yönde seyredecek ve Türk Lirası değer kaybedecektir.

Sanayi üretimi ülke büyümesini etkileyen en önemli faktörlerden biridir. Sanayi sektörünün sürekli takibiyle hem GSMH hem de ekonomi hakkında bilgilere ulaşabiliriz. Sanayideki gelişmelerin ve üretimdeki performansın göstergelerinden birisi sanayi üretim endeksidir. Sanayi üretim endeksinde üretimin yıllar bazında artış-azalışı karşılaştırılarak incelenir. Endeksi etkileyen ve hesaplanmasında baz alınan sektörler; imalat, elektrik, madencilik, taş ocakçılığı, buhar, gaz ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımıdır. TÜİK tarafından toplam üretimin büyük payını oluşturan şirketlerin üretimi hesaplanır. Mevsim, grev gibi sebeplerden arındırılarak hesaplanan endeks aylık sanayi üretim endeksi ve üç aylık üretim endeksi olarak ekonomi hakkında ipuçları verir.

Nasıl hesaplandığı konusuna değinecek olursak; sanayi üretim endeksini etkileyen faktörler ülkenin kendi koşullarını oluşturur.

Türkiye’de sektör ve payları; imalat sanayi (%86,9) , elektrik üretimi (%8,2) ve madencilik sektörü(%4,9).

Örneğin en yüksek paya sahip imalat sanayinin büyük bölümünü oluşturan sektörler; kimya, gıda, tekstil, petrol ürünleri sanayi ve kimya sanayidir.

Tarım dışı istihdam verisi, ülkedeki tarım işçileri dışında kalan çalışan sayısındaki bir aylık değişimi ölçen veridir. Tarım işçilerinin yanı sıra devlet memurları, kar amacı olmayan kurumlarda çalışanlar ve ev çalışanları da bu verinin içerisinde yer almaz. Bu veri, açıklanan ülke için para biriminin değerlenmesi veya değer kaybetmesine neden olmaktadır. İstihdam oranı arttıkça, kişi gelirleri de artmakta artan gelirlerle harcamalar da artmaktadır. Dolayısıyla ülke ekonomisi gelişmekte ve para birimi değer kazanmaktadır. Bu açıdan açıklanan veriler yatırım piyasaları için büyük derecede önem arz etmektedir.

Her ayın ilk Cuma günü açıklanan Amerika’nın tarım dışı istihdam verisi özenle takip edilmekte ve kurlarda değişikliklere yol açmaktadır. Forex piyasası açısından bu verinin önemi oldukça yüksektir. En çok işlem gören paritelerin USD bazlı olması piyasalarda hareketliliğe yol açmaktadır. Verinin açıklandığı zaman diliminde USDTRY, EURUSD, altın, petrol gibi ürünlerde sert yükselişler ya da sert düşüşler gerçekleşmekte, kısa süreler içinde yüksek karlar elde edilebilmektedir. Ancak bu durumda hızlı bir şekilde zarar elde edilebileceği riski de göz önünde bulundurulmalıdır.

Piyasalarda tarım dışı istihdam verisiyle ilgili bir tahmin bulunmakta ve veriyle tahminin uyuşma durumuna göre hareketliliğin seviyesi ortaya çıkmaktadır. Piyasa beklentisinin üstünde ve altında çıktığı durumlarda hareketlilik fazla olurken, beklentiyle benzer çıktığı durumlarda çok büyük değişiklikler olmamaktadır. Beklenti üstünde çıktığı durumlarda dolar değer kazanarak baz döviz -USDTRY, USDJPY gibi- olduğu ürünlerde yükselişe, karşıt döviz –EURUSD, GBPUSD, altın gibi- olduğu ürünlerde ise düşüşe neden olacaktır. Beklentinin altında çıktığı durumlarda tam tersi olurken, beklentiyle verinin benzer olması durumunda yüksek değişimler gözlemlenmeyecektir.

TÜFE; tüketici fiyat endeksi anlamına gelir. Bütün mal ve hizmet harcamalarını kapsar. ÜFE ve TÜFE her ayın 25’inde toplanır ve Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yayınlanır. Daha sonrada bunlar toplanıp yıllık endeksler elde edilir.

ÜFE; dört gruptan meydana gelir. İmalat, Madencilik, Enerji ve Tarım.

Enflasyon; ekonomide fiyatların normalin üstüne çıkması ve bundan dolayı ülke parasının iç değerinin düşmesidir. TÜFE ve ÜFE enflasyon göstergelerini etkiler. Arzedilen mal ve hizmetler talepten daha düşük olursa bu durum fiyat artışına neden olabilir. Basit anlatımla da aydan aya fiyat artışı, enflasyon olur. Eğer fiyatların daha yükseleceği düşünülüyorsa bu sefer düşünceden kaynaklanan fiyat artışı olur, bu da talep enflasyonunu tetikler. İmalat sektöründe hammaddelerin fiyatları yükseliyorsa ve bu durumda hammadde fiyatlarında artışa neden olur. Yükselen fiyatlardan dolayı insanların alım gücü düşünce de talep azalacaktır. Buda maliyet enflasyonunu yaratır. Üreticiler ellerindeki fazla nakitide kolay para kazanmak için altın ya da dövize yatırır, bu da piyasalarda fiyat artışına neden olur. Enflasyonu önleyebilmek için de öncelikle devletin ve firmaların üzerlerine düşen görevleri yerine getirmeleri gerekmektedir. Kısacası üretim ve tüketimdeki iniş ve çıkışlar enflasyonu etkiler. Tanımda da açıkladığımız gibi ÜFE fiyatları TÜFE’yi de etkiler. Mal ve hizmetlerin her yıl anketlerden yola çıkılarak ailelerin bütçesine göre hazırlanır.

Enflasyon fiyatların genel düzeyinin sürekli artış göstermesi demektir. Belirli ürünlerdeki fiyat artışı enflasyon demek değildir. Bunun enflasyon olarak tanımlanabilmesi için genel düzeyde istikrarlı bir artış göstermesi ve bütünü kapsaması gerekmektedir.

Üretici fiyat endeksi olarak bilinen genel anlamıyla üretimi yapılan ve yurtiçine satışı yapılan ürünlerin üretici fiyatlarını karşılaştırarak fiyat değişikliklerini ölçen endekstir.

ÜFE’nin kullanım amacı hükümetlerin ekonomik politikalarının belirlenmesi, üretim ve verimlilik hesaplarının yapılması, fiyatların ayarlanması yatırım kararlarının alınmasıdır. ÜFE içerisine bir çok sektörü kapsamaktadır ve birçok sektörü de dışarıda bırakmaktadır. Ticaret ve Hizmet sektörü endeksleri kapsamazken Tarım, Ormancılık, Madencilik, Balıkçılık, İmalat Sanayii, Elektrik, Gaz ve Su üretici fiyat endeksini kapsamaktadır.

Kasım ayında TUİK tarafından açıklanan Üretici Fiyat Endeksi oranları bir önceki aya göre yüzde 1.85 lik bir artış göstermiştir. Bir önceki yılın yani 2015’in Aralık ayına göre ise bu oran yüzde 6,41 lik bir artışa konu olmuştur.

Bir önceki aya göre en fazla artış yüzde 10,61 ile ham petrol ve doğalgazda olmuştur. Bunları 10,30 gibi bir yüzde ile ana metaller takip etmiştir. Bunun yanında elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme alanları yüzde 3,16 oranında düşüşe geçmiş ve bunu yüzde 0,10 ile giyim sektörü takip etmiştir.

Türkiye için genel bazda bakacak olursak ÜFE’nin yükselmesi buna maliyetlerin artmasıda dersek TL de değer kaybı yaşanmasına neden olabilir. ÜFE’nin olası bir değer kaybı ise TL’nin değerinin yükselebileceğini ifade edecektir.