Forex Nedir?

En basit tanımı ile parite, ülke para birimlerinin birbirine oranı için kullanılan tanımdır. Pariteler, yalnızca forex işlemleri için değil, bir ülkedeki tüm ekonomik faaliyetler için büyük önem arz eder. Uluslararası ticaret, başta USD ve EUR olmak üzere çok sayıda farklı döviz cinsi kullanılmak kaydıyla gerçekleşir.
Örneğin, EURUSD paritesi 1.12 seviyesinde ise bunun anlamı 1 Euro karşılığında 1.12 USD alınabilir demektir.

Forex çifti, forex piyasasında işlem gören bir ürünün baz ve karşıt enstrümanlarını ifade eder. EUR/USD çiftini ele alırsak, ilk sıradaki para birimi yani EURO baz dövizdir. İkinci sıradaki Amerikan Doları ise karşıt dövizdir.Bir forex çiftinin anlamı, ilk sıradaki baz dövizin bir birimine karşı, ikinci sıradaki karşıt dövizin kaç birim değere sahip olacağıdır.

Forex piyasalarında yapılan işlemlerde, forex çiftleri “Lot” adı verilen belirli miktarlar üzerinden alınıp satılabilir. Bir lot işlem açmak demek, genellikle forex çiftindeki baz dövizden 100.000 birimi ifade eder. Yani EURUSD çiftinde açacağınız 1 lotluk işlem 100.000 Euro tutarında olacaktır. Bununla birlikte, daha düşük miktarlarda işlem yapmak da mümkündür. Bu hacimlerdeki işlemlere mikro lot, nano lot gibi isimler verilmiştir.

Price Interest Point ya da Point in Percentage ifadelerinin kısaltması olan Pip, forex’te işlem gören paritelerde yaşanan en küçük fiyat hareketinin birim cinsinden ifadesidir. Forex piyasalarındaki tüm yatırım enstrümanlarındaki aşağı ya da yukarı yönlü fiyat hareketleri pip’ler ile ifade edilir. Birçok forex paritesi virgülden sonra 5 basamakla gösterilir ve bu yüzden 1 pip, genellikle o para biriminin on binde iki değerindedir.

Pip ifadesi, forex’te işlem yapan yatırımcılar tarafından, alış satış fiyatları arasındaki spread’ler hesaplanırken hem de kar zarar hesabı yapılırken yoğun biçimde kullanılır.

Bunun yanında, bilmeniz gereken bir diğer forex kavramı tick olabilir. Tick, paritedeki son basamaktaki değişimi ifade eder.

Örneğin, EURUSD paritesinin alış ve satış fiyatları 1.1120 ve 1.1140 olsun; aradaki fark 20 tick kadardır.

Bir başka örnek, EURUSD paritesinin gün içinde 1.1120 seviyesinden 1.1220 seviyesine geldiğini varsayalım. Aradaki fark 1 pip kadardır.

Herhangi bir döviz bürosundan bir miktar döviz almak istediğinizde, işlem bu kurumun satış fiyatı üzerinden gerçekleşir. Satış yapmak istediğinizde ise döviz bürosunun alış fiyatı baz alınır. Forex piyasası da bu şekilde çalışır. Forex çiftleri arasındaki dönüşüm, baz ve karşıt döviz çiftlerinin anlık parite üzerinden hesaplanarak alınıp satılması ile gerçekleşir. Sonuç olarak, baz dövizin değerini değerini belirleyen unsur aslında karşıt para dövizdir.

Forex piyasalarında işlemler yapan yatırımcılar, baz ya da karşıt dövizin değeriyle ilgili beklentilerini alıp satarlar. Yani her forex işlemi aslında mikro ölçekte bir spekülasyondur.

Forex piyasası yatırımcılarına yüksek getiri fırsatları sunabilen, bir o kadar da riskli merkezi olmayan bir finansal piyasadır. Forex işlemlerinin mantığı, iki para biriminin ya da herhangi iki finansal ürünün birbiri ile olan fiyat ilişkisinden yararlanarak kazanç elde etme üzerine kuruludur. Forex işlemleri hem düşüş hem de yükseliş beklentisi ile açılabilir

Müşterilerimiz, açtıkları deneme hesapları ya da yatırım hesapları aracılığıyla MetaTrader 4 işlem platformuna bağlanarak alış satış işlemlerini gerçekleştirebilirler.

İlk aşamada işleme konu alan forex çifti seçilir. Ardından işlem büyüklüğü yani teminat miktarı belirlenir. Bununla birlikte farklı emir türlerinde biri seçilir ve hedef fiyat ile birlikte yatırımcının emri, işleme konulmak üzere aracı kuruma iletilir

Forex piyasalarında en çok işlem gören döviz birimleri Amerikan Doları, Euro, Japon Yeni ve Pound olarak göze çarpmaktadır. Bu döviz birimlerinin oluşturduğu EURUSD, USDJPY, GBPUSD, EURJPY gibi çiftler de en çok alış satış yapılan Forex ürünleri olarak öne çıkmaktadır.

Forex piyasalarında kaldıraç kullanılması, aslında forex’in dünya çapında bu kadar popüler olması sonucunu da beraberinde getirmiştir. Çünkü risk iştahı olan yatırımcılar için küçük rakamlarla büyük getiriler elde etme olasılığı bulunur.

Kaldıraç, Forex piyasalarında yatırımcıların sahip oldukları sermayeden daha yüksek tutarlı işlemler açabilmelerine olanak tanıyan bir sistemdir.

Forex işlemlerinde yüksek kaldıraç kullanılarak, spot piyasalarda kısa vadede elde edilmesi mümkün olmayan miktarda kara ulaşılabilir. Örneğin açtığı işlemde 1:10 kaldıraç kullanan bir yatırımcı, teminatının 10 katıyla işlem yapmış gibi olur. Bunun anlamı, piyasadaki aşağı ya da yukarı yönlü yaşanacak bir harekette, ya 10 kat daha hızlı para kazanabilir ya da 10 kat daha hızlı kaybedebilir.

Kaldıraçlı işlemler, özellikle piyasa deneyimi kısıtlı olan yatırımcılar için son derece risklidir ve yeni başlayanlar için tavsiye edilmez. Bununla birlikte, risk yönetiminizi doğru yapabilir ve teknik analiz metotlarını etkin bir biçimde kullanabilirseniz, kaldıraçlı işlemler ciddi bir fırsata dönüşebilir.

Forex piyasalarında kaldıraçlı işlemler, aracı kurumlar tarafından sağlanan işlem platformları üzerinde gerçekleştirilir. En yaygın biçimde kullanılan platform ise hiç şüphesiz Metatrader 4 işlem platformudur. MT4 ile kaldıraçlı forex işlem örneklerimizi buradan inceleyebilirsiniz.

Hedging, hedgeleme ya da hedge yapma şeklinde dilimize de yerleşmiş olan bu kavram, ileride oluşabilecek finansal riskten korunmak amacıyla bir yatırımcının; sahip olduğu döviz, emtia ya da herhangi bir finansal varlıktaki pozisyonunun tam tersi yönünde işlem açmasıdır.

Forex piyasalarında işlem yapan kurumsal ya da bireysel yatırımcılar, piyasalardaki gelişen koşullara paralel olarak sıklıkla hedging yapmakta ve bu yolla olası finansal kayıplarını en azından sınırlandırma yoluna gitmektedir.

Hedging işlemi yalnızca finansal piyasalarda işlem yapan yatırımcılar arasında değil, herhangi bir ticari faaliyeti döviz cinsinden yürütmek durumunda olan kurumlar ve işletmeciler tarafından da kullanılabilir. Örneğin yurtdışından bir mal alan ve karşılığında birkaç yıl boyunca USD ödemesi yapması gereken bir şirket, Dolar kurunda yaşanabilecek astronomik bir artış riskine karşı kendini hedgelemek için tersi yönde bir işlem açmayı tercih edebilir.

Trive Yatırım ile işlem yapabileceğiniz forex ürünleri aşağıdaki gibidir. Görebileceğiniz üzere döviz çiftlerinden emtia ürünlerine, yurt dışı hisse senedi CFD’lerinden uluslararası borsa endekslerine kadar uzanan geniş ürün yelpazemiz ve avantajlı spread oranlarımız ile yatırımcılarımıza forex piyasasında da aracılık hizmeti sunmaktayız.

Trive Yatırım Menkul Değerler Forex Ürünleri:

BIS (Bank of International Settlement) verilerine göre forex piyasalarındaki günlük işlem hacminin 5.5 trilyon dolar seviyesinde olduğu bilinmektedir. Bu devasa işlem hacminin büyük bir kısmını, Deutsche Bank, Citibank, Barclays ve J.P Morgan gibi uluslararası bankalar ve diğer uluslararası finans şirketleri oluşturmaktadır. Bu şirketlerin aynı zamanda forex piyasasındaki en büyük likidite sağlayıcıları olduklarını söyleyebiliriz. Yaklaşık %20 dolaylarındaki işlem hacmi ile Deutsche Bank en büyük paya sahiptir.

Forex piyasalarında bireysel yatırımcılar, küçük ya da büyük sermayeli şirketler, yatırım fonları, ticari bankalar hatta merkez bankaları işlem yapabilir.

Forex piyasasında işlem yapan ve piyasanın büyük aktörleri olarak tanımlayabileceğimiz uluslararası bankalar, Interbank adı verilen bankalar arası para piyasası ile fiyatlara doğrudan erişerek bu işlemlerini gerçekleştirmektedir. Bunun yanında, daha küçük sermayeli aktörler ise Küçük yatırımcılar ise Forex Aracı Kurumları aracılığıyla alım satım işlemlerini yürütmektedir.

Forex piyasasında işlem yapan tüm bu grupların amaçları ise birbirinden pek de farklı değildir. Hem büyük hem de küçük sermayeli piyasa aktörleri; pozitif getiri elde etmek, müşterilerinin ihtiyaçlarını karşılamak için döviz alıp satmak, riskten korunmak ya da bilançolarındaki kalemleri dengelemek için forex işlemleri gerçekleştirir.

Forex piyasası, sahip olduğu birtakım eşsiz özellikler ile yatırımcılarına avantajlar sağlamaktadır.

Forex piyasasındaki kaldıraç faktörü sayesinde küçük teminat miktarları ile daha büyük hacimli işlemler açılabilmektedir. Yatırımcıların piyasaya giriş yapabilecekleri en düşük teminat miktarı ile işlemlerinde kullanabilecekleri en yüksek kaldıraç oranları, o ülkedeki düzenleyici kuruluşlar tarafından belirlenmektedir.

Forex piyasasındaki işlem hacimleri o kadar büyüktür ki piyasadaki herhangi bir yatırımcının fiyatları tek başına manipüle edebilmesi neredeyse imkansızdır. Piyasadaki bu derinlik sayesinde, işlemler de anında gerçekleştirilebilir. Elbette bu noktada, forex aracı kurumunuzun altyapısı da önemli olacaktır.

Forex piyasasında haftanın 5 gün 24 saat boyunca işlem yapılabilir. Böylece, hisse senedi veya VİOP gibi piyasaların kapalı olduğu saatlerde, forex yatırımcıları işlemlerine devam edebilir ve ortaya çıkan fırsatları değerlendirebilir.

Bir finansal piyasadaki likiditenin yüksek olması, daha dar spread oranlarını ve düşük işlem maliyetlerini beraberinde getirir. Forex piyasası da dünyadaki en likit ve en büyük piyasa olma özelliği taşımaktadır. Hatta forex piyasası, işlem hacmi açısından dünyadaki tüm hisse senedi borsalarının toplamından daha fazla likiditeye sahiptir.

Forex’te bir ürünün yükselişi ile kazanç elde edilebildiği gibi sahip olmadığınız bir para birimini ya da forex paritesini açığa satmak kaydıyla da getiri elde edilebilir.

Forex piyasasının avantajları, işlem deneyimi ve piyasa bilgisi yeterli düzeyde olmayan yatırımcılar için birer dezavantaja dönüşebilir. Özellikle yüksek kaldıraç kullanımı ve emir türlerinin nasıl çalıştığını hakkında yaşanabilecek kafa karışıkları hızlı finansal kayıplara yol açabilir.

Forex işlemleri, yüksek miktarda getiri fırsatı sunduğu gibi yüksek risk de içerir. Forex riskleri birkaç başlık altında sınıflandırılabilir.

Alım satıma konu olan döviz birimleri ve diğer ürünler, piyasalarda yaşanan çalkantılı dönemlerde forex yatırımcılarını zorlayabilir. Volatilite, majör olarak adlandırılan bazı forex çiftlerinde daha sınırlı olabilir iken; minör ve exotic olarak anılan döviz çiftlerinde daha sert olabilir.

Forex’in en önemli özelliği olan kaldıraç sistemi, aynı zamanda büyük bir risk faktörü olarak karşımıza çıkar. Risk yönetimi yapılmadığı takdirde, yüksek kaldıraç oranı ve yüksek teminat ile açılan işlemler bir yatırımcının dakikalar içinde tüm sermayesiyle sonuçlanabilir.

Kaldıraçtan kaynaklı yüksek risk, özellikle forex piyasalarında yeterli deneyimi bulunmayan yatırımcılar için geçerlidir. Forex çok lezzetli, sert kabuklu bir meyveye benzer. Tadına varabilmek için keskin bir bıçak kullanarak onu soymanız gerekir. O keskin bıçak ise kaldıraçtır. Kendinize zarar vermemek için dikkatli şekilde kullanmanız yerinde olur.

Forex işlemlerinizi gerçekleştirmek için güvenilir bir aracı kurum ile çalışmanız son derece önemlidir. Alım satım emirlerinin hızlı bir şekilde iletilmesi, düşük forex işlem maliyetleri, sermaye güvenliği ancak bu şekilde sağlanabilir.

İlk bakışta çok avantajlı gibi görünen fakat güvenilir olmayan aracı kurumlar üzerinden yürüttüğünüz işlemler daha sonra sizi hayal kırıklığına uğratabilir. Alış satış emirleriniz işleme geç alınabilir, çok geniş makas ve yüksek işlem maliyetleri uygulanabilir hatta hesabınız dahi kapatılıp yatırımlarınıza el konulabilir. Tüm bunlar yaşanırken, tek bir muhatap bile bulamayabilirsiniz.

Arbitraj, aynı anda farklı piyasalarda işlem gören menkul kıymetlerin, bu piyasalardaki anlık alış satış fiyatları arasında oluşabilecek farktan yararlanmak kaydıyla risk almadan getiri elde etme yöntemidir. Yani aynı ürünü bir piyasadan daha düşük bir fiyattan satın aldıktan hemen sonra, diğer piyasada daha yüksek bir fiyata satar ve pozitif getiri elde edersiniz.

Arbitraj işlemi genellikle altın, gümüş, platin bakır gibi değerli metaller ve hisse senedi CFD’leri üzerinden tercih edilir. Ancak arbitraj yapmak günümüz koşullarında son derece zordur. Teknolojik gelişmeler, neredeyse tüm piyasalardaki fiyat hareketlerinin saniyeler içinde platformlara yansımasını sağlamaktadır. Bu yüzden manual olarak arbitraj işlemi yapmak neredeyse imkansız hale gelmiştir. Durum böyle olunca, arbitraj yapan birtakım yazılımlar ortaya çıkmıştır. Bu yazılımlar ya da botlar, sizin belirleyebildiğiniz bir algoritma ile çalışarak piyasalar, borsalar ve aracı kurumlar arasında otomatik olarak çok sayıda alış satış işlemi gerçekleştirerek kazanç sağlamanıza olanak tanımaktadır. Bazı borsalarda bot kullanmaya izin verilir iken bazılarında ise verilmez. Yine de bu yazılımların tespiti son derece zordur.

Arbitrajda en önemli şey, ürünü bir yerden alırken aynı anda başka bir yerde satabilmektir. Bu sebeple, forex altın işlemleri sırasında arbitraj fırsatı yakalamak, göreceli olarak daha kolay olabilir. Çünkü altın hem global hem yerel borsalarda, hem yerli hem de yabancı döviz birimleri üzerinden işlem görmektedir. Uluslararası piyasalarda dolar cinsinden işlem gören altın kontratları, yerel piyasalarda IDR, TRY, THB,, INR gibi farklı döviz birimleri üzerinden alınıp satılabilir. Örneğin Tayland borsasında XAUTHB işlemi yapılabilir, bununla birlikte Türkiye’de Gram Altın / Türk lirası (GAUTRY) kontratı bulunur. Her iki borsada yerel para birimleri üzerinden işlem gören altın kontratları, dolara çevrilerek iki borsa arasında arbitraj farkından kaynaklı bir kazanç elde edilebilir.

Faiz Arbitrajı, döviz birimlerinin yurtiçi ve yurtdışı faiz oranları arasındaki farktan yararlanarak kazanç sağlama girişimidir. Düşük faiz veren kısa süreli fonların, yüksek faiz fırsatı sunan bir başka para birimine yatırılması şeklinde de yapılabilir. Ortaya çıkan döviz kurundan kaynaklı risk ise vadeli piyasa işlemleri ile hedgelenebilir. Bu işleme “Garantili faiz arbitrajı” ya da “Güvenli faiz arbitrajı” denir.

Garantili faiz arbitrajı, mantık olarak faiz oranlardan oluşan bir parite gibi çalışır. Arbitraj yapan yatırımcı aslında, bir ülkedeki finansal piyasadan döviz borç alır ve bir başka ülkedeki piyasaya bu dövizi ödünç verir. Yapılan forward ve spot işlemi arasındaki olumlu fark, yatırımcının pozitif getirisi olacaktır.

Bir örnek verecek olursak, spot piyasada 1 Sterlin = 2 Dolar olsun. Aynı anda 1 Sterlin = 2.10 Dolar bir yıllık forward olduğunu düşünelim. Bununla birlikte Amerika’da faiz oranının %15, İngiltere'deki faiz oranını ise %5 olduğunu varsayalım. Bu senaryoda aradaki faiz farkı %10 iken, Sterlin’in forward primi ise yalnızca %5’tir. Aradaki bu farktan sayesinde garantili arbitraj yapma olasılığı söz konusudur.

Forex piyasaları, sahip olduğu ya da olmadığı birtakım özellikler ile diğer piyasalardan ayrılır. İşlem açmadan önce forex ile diğer finansal piyasalar arasındaki bu benzerlikleri veya farklılıkları öğrenmek yerinde olur.

Hem forex hem de borsada işlem gören çok sayıda menkul kıymet bulunur. Forex piyasasına ilgi duyanlar ile borsalarda hisse senedi alıp satanlar arasında bir kırmızı çizgi bulunmaz. Her iki piyasadaki fırsatları aynı anda değerlendirmek isteyen çok sayıda yatırımcı bulunur.

Forex piyasası, kaldıraç özelliği ile birlikte kısa vadede daha yüksek miktarda getiri potansiyeline sahiptir. Borsa ise daha uzun vadeli düşünülmesi gereken bir piyasadır. Borsada işlem gören hisse senetlerini kısa vadede alıp satarak büyük getiriler elde etmeniz zordur.

Her iki piyasada da yatırımlarınızdan pozitif getiri elde etmeyi umuyorsanız, temel ve teknik analiz konularındaki bilginizi artırmanız tavsiye edilir. Uzun vadeli hisse senedi yatırımcıları, al ve unut stratejisini izleyerek analiz yapmaktan kaçınabilir ancak forex yatırımcıları için böyle bir şey düşünülemez.

Forex piyasası güvenilir mi? Forex’te yatırım yapmak güvenli mi tarzındaki sorular, yıllardan beri bu piyasaya ilgi duyan yatırımcılar tarafından dillendiriliyor. Yetkili bir aracı kurum üzerinden işlem yaptığınız müddetçe, forex piyasası aslında güvenilirdir. Bir forex yatırım hesabı açmadan önce, çalışmayı düşündüğünüz aracı kurumun mutlaka SPK denetiminde olan, yetki belgesine sahip bir şirket olduğundan emin olun.

Yüksek riskli bir finansal piyasa olan forex’te, çok sayıda acemi yatırımcının para kaybettiği görülmektedir. Bu durum doğal olarak, forex piyasasına yönelik olumsuz birtakım düşüncelerin yerleşmesi sonucunu doğurmuştur. Aslında buradaki riskin bir kısmı piyasanın özellikleri ile ilgili ise de diğer kısmı yatırımcıların tutumundan kaynaklanmaktadır.

Forex piyasasında işlem yapabilmek için bir yatırım hesabı açmanız gerekir. Seçtiğiniz aracı kurumda birtakım özelliklerin bulunması, piyasadaki yolculuğunuz sırasında size olumlu yansıyacaktır. Aracı kurum seçimi yaparken pek çok kriter kullanabilirsiniz. Bunlar kriterler arasında düşük işlem maliyetleri, ücretsiz eğitimler, ücretsiz piyasa analizleri, hızlı fiyat iletimi, kullanışlı işlem platformları ve en önemlisi yetki belgesi bulunur.

Forex piyasasında aracı kurumlar işlemler üzerinden komisyon almazlar ancak forex işlemleri sırasında spread ve swap gibi masraflar ortaya çıkar.

En basit tanımı ile spread, bir forex ürününün alış fiyatı ile satış fiyatı arasındaki farktır. Forex piyasasındaki likidite çok yüksek olduğu için bu fark son derece küçük rakamlara karşılık gelir. Bazı aracı kurumlar sabit, bazıları da değişken spread oranları kullanabilir. Değişken spread, spread oranının piyasadaki işlem hacmine göre azalıp artmasıdır.

Hesap açmadan önce aracı kurumunuzun uyguladığı spread oranlarına göz atmanız önerilir. Özellikle belirli forex çiftleri üzerinden işlem yapmayı düşünüyorsanız, bu ürünlere dair spread oranlarını karşılaştırarak aracı kurum seçim sürecinizi başlatabilirsiniz.

Swap, bir forex işleminin taşıma bedeli yani faiz tutarıdır. Swap ücreti gecelik olarak uygulanır, yani gün içinde açıp kapadığınız bir pozisyon için swap ödemezsiniz.

Forex çiftlerinde, daha önce değindiğimiz üzere baz döviz ve karşıt döviz bulunur. Swap bedelleri her zaman karşıt parite üzerinden hesaplanır. Ayrıca işlem yaptığınız forex çiftine göre swap tutarları hesabınıza eksi olarak yansıyabileceği gibi artı olarak da yansıyabilir.

Trive Yatırım Forex Swap Oranlarını incelemek için bağlantıya tıklayınız.

Hisse senedi piyasasında işlem yaparken, çoğu aracı kurum alış satış işlemlerden aracılık komisyonu tahsil eder. Forex’te ise işlemler için aracılık komisyonu ödenmez.

Hemen her aracı kurum, yatırımcılarına ücretsiz olarak eğitim içerikleri sağlamakta ve piyasa analizleri sunmaktadır.

Long ve Short ifadeleri, bir finansal varlığın olası iki yöndeki fiyat hareketini tanımlamak için kullanılır.

Long yani uzun pozisyon; fiyatın yükseleceği kanaati taşıyan yatırımcı tarafından açılır. Long açmak, longlamak gibi kalıplarla günlük yaşamımızda yer bulmuştur. Özetlersek, alış ve yükseliş yönünü ifade eder.

Short yani kısa pozisyon; fiyatın yükseleceği kanaati taşıyan yatırımcı tarafından açılır. Short açmak, shortlamak gibi kalıplarla günlük yaşamımızda yer bulmuştur. Özetlersek, satış ve düşüş yönünü ifade eder.

Hisse senedi piyasalarında ve diğer spot işlemlerde almak ve satmak tabirleri yaygın biçimde kullanılıyor iken, forex piyasasına geçince bunların yerini long ve short alır.

Forex piyasası, özellikle yeni başlayan yatırımcılar için biraz kafa karıştırıcı olabilir. Bu yüzden, uzun pozisyon ve kısa pozisyon örnekleri ile konuyu pekiştirmekte yarar olacaktır.

ABD dolarının TL karşısında değer kazanacağını düşünen bir müşterimiz olsun. Bu müşterinin teminat miktarının yani bakiyesinin 10.000$ tutarında olduğunu ve bu bakiyenin tamamı ile USD/TRY işlemi açtığını varsayalım.

USD/TRY çiftinin cari fiyatını 14,50 ve kaldıraç oranını da 1:10 şeklinde ele alalım. Bu senaryoda müşteri, 100.000$ alımı karşılığında 1.450.000 TL satarak USD/TRY ürününde yukarı yönlü bir pozisyon açmış olur.

USD/TRY paritesi 14,70 seviyesine yükselirse, bu 200 pip artış anlamına gelecek, müşterinin 100.000$’lık pozisyonunun karşılığı 1.470.000 TL olacaktır. Yani müşteri bu işlemden 20.000 TL tutarında kazanç elde edecektir.

Tersi bir senaryoda, USD/TRY paritesinin 14,30 seviyelerine gerilediğini varsayalım. Bu durumda da müşterinin 100.000$’lık pozisyonunun karşılığı 1.430.000 TL olacaktır. Yani müşteri bu işlemden 20.000 TL tutarında zarar edecektir.

Bu kez de ABD dolarının EURO karşısında değer kazanacağını düşünen bir müşterimiz olsun. Bu müşterinin teminat miktarının yani bakiyesinin 20.000$ tutarında olduğunu ve bunun bir kısmı ile EURUSD short işlemi açmak istediğini varsayalım.

EURUSD paritesinin 1,10 olduğunu ve müşterinin 1:10 Kaldıraç kullandığını varsayalım. Bu durumda, 100.000 EUR satışı karşılığında 110.000$ alarak EURUSD paritesinde kısa pozisyon açmış olacaktır.

Müşterinin kullandığı teminat 100.000 Euro / 10 (kaldıraç) = 10.000 Euro >> 10.000*1.10 = 11.000$ olarak gerçekleşecektir. Yani müşterinin hesabında henüz kullanmadığı 9.000$ daha teminat bulunmaktadır.

EUR/USD paritesi 1.08’e düşerse, 100.000 Euro karşılığı 108.000 dolara inecek ve yatırımcı kısa pozisyon açtığı için bu işlemden 2000$ kar elde edecektir.

EUR/USD paritesi, yatırımcının düşündüğünün tersi yönde hareket eder ve 1.12 seviyesine yükselirse, bu kez 100.000 Euro karşılığı 112.000 dolara yükselecek ve yatırımcı bu işlemden 2.000$ zarar edecektir.

Forex piyasalarında başarılı işlemler yapabilmek için, forex platformlarının tamamında kullanılabilen emir türlerini iyi kavramak gerekir. Bir Forex işlem emri, yatırımcının almış olduğu alış ya da satış kararlarını işlem platformuna yansıtmasıdır.

Piyasadaki anlık fiyattan işlem yapmak için girilen alış ya da satış emirdir. Piyasa emri ile işlem yaptığınızda, işleminiz o anda ekranda gördüğünüz fiyatlar üzerinden ve anında gerçekleşir.

Limit emirleri, piyasadaki anlık fiyattan farklı olarak, daha düşük ya da daha yüksek bir fiyata ulaşıldığında devreye girecek emirlerdir. Limit emirlerini birkaç farklı başlıkta ele alabiliriz.

Yatırımcılar, Alış Limit Emrini mevcut fiyatların daha aşağı düşeceğini ve eğer düşerse o noktadan yukarı hareketlenebileceğini düşündüklerinde kullanırlar. Yani Alış Limit Emri, bir ürünü satın almak için mevcut fiyattan daha aşağıda bir rakam için girilen hedef fiyattır. Ürünün fiyatı emirde girdiğiniz rakama kadar düştüğünde, sistem otomatik olarak satın alacaktır.

Yatırımcılar, Satış Limit Emrini mevcut fiyatların yukarı yönlü hareket edeceğini ve hedef fiyata ulaşıldıktan sonra tekrar aşağıya inebileceğini düşündüklerinde kullanırlar. Yani Satış Limit Emri, elinizdeki ürünü satmak için mevcut fiyattan daha yukarıdaki bir rakam için girilen hedef fiyattır. Ürünün fiyatı emirde girdiğiniz rakama kadar yükseldiğinde, sistem otomatik olarak onu satacaktır.

Bir yatırımcı, fiyatın belirlediği bir direnç seviyesini aşması durumunda, fiyatların daha da yukarı doğru hareketleneceğini düşündüğünde Alış Stop emri kullanır. Özetle anlık fiyattan daha yüksek bir fiyat için alış emri girmektir. Mevcut fiyattan daha yükseğe alış emri girilmesi, ilk bakışta çelişkili görünebilir ancak teknik analiz sinyalleri bazen yatırımcıları alış stop emri kullanmaya yönlendirir.

Bir yatırımcı, fiyatın belirlediği destek seviyesinde tutunamaması halinde, daha da aşağı düşebileceğini öngörürse satış stop emri kullanır. Özetle, elindeki ürün için mevcut fiyattan daha aşağıda bir fiyata satış emri girmektir. Bu özelliği ile satış stop emri, tıpkı alış stop emri gibi kendi içinde bir çelişki barındırır. Ancak teknik analiz sinyalleri, bazen yatırımcıları satış stop emri kullanmaya yönlendirir.

Stop-loss ya da zarar durdur emri olarak da bilinen bu yöntem, ürün belirli bir fiyat seviyesine ulaştığı zaman, bir piyasa emrini tetikleyen forex emir türüdür. Bu emir türü, yatırımcıların yaşayabileceği olası kayıpları sınırlandırmak için kullanılır.

Koşullu bir emir türü olan zararı durdur emri için belirlediğiniz fiyat, limit emri gibi çalışmaz. Daha çok, öngörülen fiyat hareketi yaşandığında yani koşul gerçekleştiğinde; bir piyasa emrinin, yine piyasa fiyatından gerçekleşmesi için verilir.

EURUSD işlemi yapan bir yatırımcımız olsun. Bu yatırımcının EURUSD paritesi için 1.1500 seviyesinden bir Stop Loss Emri verdiğini varsayalım. Normal şartlarda fiyat tam 1.1500 olduğunda sistem bir piyasa emri oluşturarak anlık fiyattan pozisyonu kapatmaya çalışacaktır. Piyasadaki derinlik yeterli ve volatilite düşük ise, pozisyon 1.1500 seviyesinden ya da ona çok yakın bir yerden kapanacaktır. Ancak piyasada kaotik bir durum varsa ve fiyat hareketleri çok sert ise pozisyon 1.1525 ya da 1.1485 gibi seviyelerden dahi kapanabilir.

Önemli Not: Stop Loss emri ile ilgili bilmeniz gereken bir diğer ayrıntı da, belirlenen stop loss fiyatı ile emrin gerçekleşme fiyatı (piyasa fiyatı) arasında fark olabileceğidir. Bu durum piyasanın aşağı ya da yukarı yönlü sert hareketler sergilediği anlarda daha çok yaşanabilir.

Kar Al (Take Profit Emri), açık olan alış ya da satış emirlerinde kullanılır. Açık olan alış işlemlerinde, mevcut fiyatın üstünde bir fiyat rakam belirlenir ve eğer piyasa fiyatı o seviyeye yükselirse pozisyon otomatik olarak, karlı bir biçimde kapanır. Açık olan satış işlemlerinde ise, mevcut piyasa fiyatının altında bir fiyat rakam belirlenir ve eğer piyasa fiyatı oraya kadar düşerse pozisyon otomatik olarak, karlı bir biçimde kapanır.

Kar Al Emri adından da anlaşılabileceği üzere, bir yatırımcının mevcut açık pozisyonlarından bir miktar dahi olsa kazanç elde edebilmesi için geliştirilmiştir ve özellikle forex yatırımcıları için bir risk yönetim metodu olarak kullanılmaktadır.

Türkçe karşılığı Marj Çağrısı olan margin call, aracı kurumlar tarafından yatırımcılara yapılan, uyarı niteliğindeki bir hatırlatmadır. Margin Call şu şekilde gerçekleşir.

• Bir yatırımcı, teminatının tamamını açtığı işlemde kullanır,
• O esnada yaşanan fiyat hareketi zarara yol açar yani teminat azalır,
• Bu finansal kayıp, yatırımcının o pozisyonda kalmasını matematiksel olarak zora sokar,
• Aracı kurum tarafından margin call uyarısı gönderilir.

Margin Call uyarısı almak demek, edilen zararın ardından yatırımcının hesabında kalan teminatın, 0 pozisyonu taşıyamama riski doğurmasıdır. Margin call ile yatırımcıya, eğer pozisyonunu açık tutmak istiyorsa bir miktar daha para yatırması gerektiği hatırlatılır.

Margin Call sonrasında eğer yatırımcı herhangi bir aksiyon almaz ve pozisyon zarar etmeye devam ederse, aracı kurumun işlem platformu o pozisyonu otomatik olarak kapatabilir. Yani yatırımcı Stop Out olur. Margin Call uyarısı ve Stop Out oranları her aracı kurumda değişkenlik gösterebilir.

Stop Out durumu, açılan işlemin zarar etmesinin ardından, yatırımcının hesabında belirli bir oranda teminat kalması halinde ortaya çıkar. Formüle edecek olursak, kalan varlık / kullanılan teminat oranıdır.

Bir örnek verecek olursak, diyelim ki 10.000 TL tutarında bir teminatınız var be bunun tamamı ile bir işleme girdiniz. İşlem yaptığınız aracı kurumun margin call oranının %40 ve stop out oranının ise %25 olduğunu varsayalım. Diyelim ki pozisyon zarar etmeye başladı ve kalan teminat 4.000 TL’ye kadar düştü. Bu noktada margin call alınacaktır. Pozisyon zarar etmeye devam eder ve teminat 2.500 TL’ye kadar düşerse işlem kapatılacaktır.

Bazı kripto para borsalarında Forex işlemlerinin de yapılabildiği görmekteyiz. Bununla birlikte bir kısım aracı kurumların, yan şirketler açarak kripto para platformu hizmetleri sundukları durumlar bulunur. He iki senaryo da yatırımcı açısından ciddi riskler içermektedir. Bu platformlar üzerinde SPK başta olmak diğer resmi kurumların herhangi bir denetimi bulunmaması, yatırımcıları birtakım dolandırıcılık riskleri ile karşı karşıya getirebilmektedir. Dolayısıyla, kripto para borsalarında Forex işlemlerinin yapılması tavsiye edilmez.

Forex işlemleri yasaldır. Forex piyasalarında işlem yapan, çeşitli döviz birimleri ya da uluslararası endekslerle ilgili pozisyon açan yatırımcılar, özünde hiçbir mevzuat hükmüne karşı gelmiş olmaz.

Burada önemli olan, SPK tarafından yetkilendirilmiş aracı kurumlar üzerinden bu işlemlerin gerçekleştirilmesidir. Bu sayede, hem yatırımcının teminatı koruma altında olacak hem de devlet bu işlemlerden doğan vergiyi aracı kurum üzerinden alabilecektir.

Forex piyasasının bu denli popüler olması, birtakım dolandırıcı şirketlerin ortaya çıkmasına yol açmıştır. Oysaki Sermaye Piyasası Kanunu’nun 109/2 maddesi uyarınca, gerekli lisanslara sahip olmadan aracı kurum hizmetleri sunanlara 2 yıl ile 5 yıl hapis cezası uygulanabileceği belirtilmiştir. Bu şirketler, genellikle yatırımcıları kendilerine çeken birtakım kampanyalar geliştirmekte ve ödüller vadetmektedir. İlk başta avantajlı gibi görünen bu türden firmalar, belirli bir teminat miktarı topladıktan sonra sistemi tamamen kapatma ve yatırımcıları dolandırma yoluna gidebilir.

Forex piyasalarında yaşanan dolandırıcılık vakalarına karşı dikkatli olunması gerekmektedir. Herhangi bir aracı kurumun sahte belge sunma ihtimaline karşı, SPK’nın web sitesi üzerinde paylaştığı yetkilendirilmiş aracı kurumlar listesi kontrol edilmelidir.

Trive Yatırım Menkul Değerler, SPK Geniş Yetkili Aracı Kurum statüsündedir. Faaliyet izinlerimizi bu bağlantıya tıklayarak görüntüleyebilirsiniz.

Forex’te dolandırıcılık, lisansı bulunmayan ve esasen insanları dolandırma maksadı ile kurulmuş denizaşırı şirketler tarafından yapılıyor. Bu firmalar, yetkili ve lisanslı aracı kurumlar tarafından sağlanamayan birtakım fırsatlar ile yatırımcıları etkileri altına alabiliyorlar. Para yatırma bonusları, referans bonusları, vergisiz forex gibi söylemler forex yatırımcıların ilgisini çekebiliyor.

Yatırımcı, açtığı işlemler neticesinde parasını kaybediyorsa, çalıştığı aracı kurumun dolandırıcı olduğunu o sırada anlayamayabiliyor. Ancak pozitif getiri elde edildiğinde ve özellikle elde edilen kazanç platform dışına çıkarılmak istendiğinde, bu türden şirketlerin gerçek yüzleri ortaya çıkmaya başlıyor. Bu şamada türlü bahaneler üretilebiliyor ya da platformda kalması karşılığında yatırımcıya extra fırsatlar vaat ediliyor. Bu uygulamaların maksadı, aslında yalnızca zaman kazanmak ve şirketin dolandırıcı olduğu bariz olana kadar mümkün olan en çok sayıda müşteriye ve yüksek teminat miktarına ulaşmak. Zamanı geldiğinde de işlem yapılan platform ya da site bir anda kapanıyor ve insanlar buralara yatırdıkları tüm bakiyelerini yitirmiş oluyorlar.

Forex’te dolandırıcılık, lisansı bulunmayan ve esasen insanları dolandırma maksadı ile kurulmuş denizaşırı şirketler tarafından yapılıyor. Bu firmalar, yetkili ve lisanslı aracı kurumlar tarafından sağlanamayan birtakım fırsatlar ile yatırımcıları etkileri altına alabiliyorlar. Para yatırma bonusları, referans bonusları, vergisiz forex gibi söylemler forex yatırımcıların ilgisini çekebiliyor.

Yatırımcı, açtığı işlemler neticesinde parasını kaybediyorsa, çalıştığı aracı kurumun dolandırıcı olduğunu o sırada anlayamayabiliyor. Ancak pozitif getiri elde edildiğinde ve özellikle elde edilen kazanç platform dışına çıkarılmak istendiğinde, bu türden şirketlerin gerçek yüzleri ortaya çıkmaya başlıyor. Bu şamada türlü bahaneler üretilebiliyor ya da platformda kalması karşılığında yatırımcıya extra fırsatlar vaat ediliyor. Bu uygulamaların maksadı, aslında yalnızca zaman kazanmak ve şirketin dolandırıcı olduğu bariz olana kadar mümkün olan en çok sayıda müşteriye ve yüksek teminat miktarına ulaşmak. Zamanı geldiğinde de işlem yapılan platform ya da site bir anda kapanıyor ve insanlar buralara yatırdıkları tüm bakiyelerini yitirmiş oluyorlar.

Forex demo hesabına tanımlanan sanal parayı kullanarak gerçek piyasa koşullarında tutunmayı ve kazançlı işlemler yapmayı başardıktan sonra gerçek yatırım hesabınızı açabilirsiniz. Bir forex deneme hesabı kullanırken, tıpkı kendi sermayeniz ile işlem yapıyormuş gibi davranmak son derece önemlidir. Test amaçlı da olsa kazancın tadını çıkarmak, kaybın hayal kırıklığını yaşamak ve tüm işlemlerle ilgili notlar alıp, neden sonuç ilişkileri kurarak analizler gerçekleştirmek size büyük fayda sağlayacaktır.

Demo hesap kullanımı dışında finansal okuryazarlığı artırmak, piyasaları etkileyebilecek gelişmeleri düzenli olarak takip etmek, farklı görüşlere sahip piyasa analistlerine kulak vermek, teknik analiz eğitimleri almak gibi faktörler işlemlerinizdeki başarı oranını artırabilir.

Forex piyasalarında işlem yapan yatırımcıların önemli bir kısmı para kaybeder. Bunun en önemli sebebi ise hiç şüphesiz bilinçsiz bir şekilde yüksek kaldıraç kullanımıdır. Yasa gereği, aracı kurumlar bir önceki çeyrek dilimde, platformda işlem yapan yatırımcıların yüzde kaçının para kazandığını ya da kaybettiğini açıklamak zorundadır. Yalnızca bu rakamlar bile forex işlemleri yapılırken ne kadar dikkatli olunması gerektiğini göstermek için yeterlidir.

Finansal piyasalarda başarısızlığa ve dolayısıyla para kaybına yol açabilecek çok sayıda neden bulunur. Bunların başlıcalarını şu şekilde sıralayabiliriz:

• Bilgi Sahibi Olmadan Yatırım Yapmak
• Gerçekçi Olmayan Beklentilere Sahip Olmak
• Kısa Vadede İhtiyacınız Olacak Para ile Yatırım Yapmak
• Sabırsız Davranmak
• Duygularla Hareket Etmek
• Tüm Yumurtaları Aynı Sepete Koymak

Yatırımcılar tarafından sıklıkla yapılan hatalar ve bunlara karşı alınabilecek önlemlerle ilgili içeriğimize göz atabilirsiniz.

Forex öğrenmek, finansal piyasalara ilgi duyan hemen her yatırımcının arzuladığı bir şeydir. Çünkü forex, dünyanın en likit finansal piyasasıdır ve kaldıraç faktörü sayesinde yine en yüksek getiri fırsatını sunan yatırım ürünlerini içinde barındırır. Forex piyasasının avantajlarından yararlanabilmenin temel koşulu ise iyi bir forex eğitimi almak ve edinilen bu bilgileri deneme hesapları üzerinde pratiğe dökmektir. Bilgi, deneyim ve psikolojik açıdan forex piyasasına hazır olduğunuzda, gerçek sermayeniz ile işlemlere başlamak akıllıca olacaktır.

Forex öğrenme sürecini şu şekide aşamalara bölebiliriz:

• Finansal piyasaların işleyişi, arz talep dengesi ve fiyatların oluşumu
• Forex enstrümanları, forex piyasası özellikleri, forex emir türleri, kaldıraç faktörü ve risk yönetimi
• Forex işlem platformunun ve diğer analiz araçlarının etkin kullanımı (Işık Menkul, dünyanın en popüler işlem platformu olan MetaTrader’ı ve yine en önde gelen analiz araçlarından biri olan Trading Central’ı yatırımcılarına sunmaktadır)
• Temel analiz ve teknik analiz yöntemlerinin etkin kullanımı

Hemen her aracı kurum, yatırımcılarına ücretsiz birtakım eğitimler ve öğrenmeyi kolaylaştıracak çevrimiçi materyaller sağlamaktadır. Aracı kurumların bu tutumunun arkasındaki temel motivasyon, daha fazla sayıda yatırımcıyı kazanmak ve aracı kurum ile yatırımcı arasındaki ticari ilişkiyi uzun süren bir yatırım birlikteliğe dönüştürmektir.

Siz de forex eğitim videolarımıza göz atabilir, forex e-kitaplarımızı inceleyebilir ve bir deneme hesabı açarak öğrendiklerinizi uygulayabilirsiniz. Ayrıca, Işık Yatırım Menkul Değerler analiz ekibi tarafından sağlanan günlük forex analizlerini takip etmeyi unutmayın.

Trive Yatırım'da forex hesabı açmak için https://hesapac.trive.com.tr/ adresini ziyaret ediniz.

Forex piyasasının en kullanışlı işlem platformlarını biri olan MetaTrader 4’ü Trive Yatırım farkıyla yatırımcılarımıza sunuyoruz. Bununla birlikte, MYFX işlem platformu ile MT4 işlem deneyiminizi artırıyor, açık pozisyonlarınızı ve emirlerinizi daha hızlı yönetmenize yardımcı oluyoruz.

Dünyanın en çok kullanılan forex işlem platformu konumunda olan MetaTrader 4, milyonlarca bireysel yatırımcı ve dünyanın önde gelen aracı kurumları tarafından tercih edilen bir işlem platformudur. MT4 uygulamasını bilgisayarınıza indirebilir ve forex hesabınıza bağlanarak, forex ve CFD işlemlerinizi kolayca yapabilirsiniz.

Trive Yatırım Menkul Değerler tarafından sunulan MT4 Android platformunu hemen ve ücretsiz olarak indirmek için tıklayınız

MT4 WebTrader, bilgisayarınıza ya da telefonunuza herhangi bir uygulama indirmeden forex işlemlerinizi doğrudan tarayıcı üzerinde yapabilmenize olanak tanıyan yazılım arayüzüdür. Hem demo hesabınız hem de gerçek yatırım hesabınız ile WebTrader’a giriş yapabilir ve işlemlerinizi buradan da kolayca gerçekleştirebilirsiniz.

Forex’te işlem yaparken kullanabileceğiniz çok sayıda işlem stratejisi bulunur. Forex piyasalarında yatırımcılar tarafından en çok kullanılan işlem stratejilerinin ise Day Trading, Position Trading, Swing Trading ve Scalping olduğunu söyleyebiliriz.

Day Trading; dilimize günlük işlem ya da gün içi işlem şeklinde tercüme edilebilir. Kısa vadede yüksek kazanç fırsatı sunduğu için yatırımcılar tarafından en çok kullanılan, aynı zamanda da en riskli işlem stratejilerinden birisidir.

Adından da anlaşılabileceği üzere Swing Trading, piyasaların bir salıncak gibi sallandığı, volatilitenin çok yüksek olduğu dönemlerde, fiyatların yönünü doğru tahmin etmek ve buna göre pozisyon almak üzerine kurulu bir işlem stratejisidir.

Position Trading; dilimize pozisyon işlemi biçiminde tercüme edilebilir. Orta vadeli bir işlem stratejisi olan Position Trading yönteminde, günlük fiyat hareketleri görmezden gelinebilir ve trend analizine odaklanılarak pozisyon alınır

Scalping; işlem yapılan forex çiftinin, alış ve satış fiyatları arasında oluşan (Bid price – Ask Price) farktan yararlanmayı temel alan yöntemdir. Scalping; en hızlı, ek aktif işlem stratejisi olarak gösterilir. Bu özelliği ile Day Trading stratejisinin bir alt kategorisi olduğu da söylenebilir.

Forex işlem stratejileriyle ilgili daha detaylı bilgi edinmek için, Day Trading , Position Trading , Swing Trading ve Scalping konularını ele aldığımız içeriğimizi incelemenizi öneririz.

Forex piyasasında ve özellikle yüksek kaldıraç ile işlem yapan yatırımcılar için teknik analiz bilgisi çok önemlidir. Birden fazla indikatörden referans alarak işleme girmek, başarı oranını artırabilir. İşte forex teknik analizlerinde kullanabileceğiniz belli başlı indikatörler ve ne işe yaradıkları…

• RSI
• STOCHRSI
• Hareketli ortalamalar: SMA/WMA/EMA
• Bollinger Bantaları
• MACD
• ADX
• Williams %R
• CCI
• ATR

RSI (Relative Strenght Index) yani Göreceli Güç Endeksi, bir finansal varlığın günlük kapanış fiyatlarının dönemsel olarak karşılaştırılması ile hesaplanan teknik analiz indikatörüdür. RSI indexi, iki uç arasında hareket eden bir çizgi şeklinde (osilatör olarak) gösterilir.

RSI endeksi, yatırımcıların en sık göz attığı teknik analiz göstergelerinden biridir. Bunun sebebi ise RSI trendi ile yatırıma konu olan finansal ürünün kısa ve orta vadeli trendi arasında benzerlik aranmasıdır.

Stokastik RSI (Stoch RSI), ürünün fiyatını değil RSI değerini referans alarak aşırı alım (overbought) ya da aşırı satım (oversold) noktasında olup olmadığımıza yönelik çıkarımda bulunmamıza yarayan bir teknik analiz göstergesidir. Bu açıdan baktığımızda Stokastik RSI, RSI indikatöründen türeyen bir başka göstergedir.

RSI ve STOCHRSI göstergeleri ile ilgili detaylı bilgi edinmek için konuya dair içeriğimize göz atınız.

ADX (Average Directional Index) yani Ortalama Yönsel Endeks, trendin yönünden ziyade, trend hareketinin gücünü ve derinliğini anlamamıza yardımcı olan, 0-100 arasında bir değere sahip olabilen teknik analiz indikatörüdür.

ADX, piyasalardaki fiyat hareketlerinin yeni bir trend hareketini başlatmak için yeterli güce sahip olup olmadığını da anlamamıza yardımcı olur. ADX değeri arttıkça trend hareketinin güçlendiğine işaret olarak yorumlanır. ADX değerinin azalması trend hareketinin zayıfladığı şeklinde değerlendirilir

ADX indikatörü, piyasaların yönünü anlamaya yarayan Yönsel Hareket Endeksi (DMI) gibi diğer birtakım göstergelerle birlikte kullanılır. Böylece hem fiyatın yönü hem de fiyat hareketinin gücü analiz edilebilir.

Williams %R göstergesi, momentum (ivme) tabanlı bir teknik analiz göstergesidir ve tıpkı RSI değeri gibi aşırı alım (overbought) ve aşırı satım (oversold) noktalarının belirlenmesine yardımcı olur. Bu noktaların doğru şekilde tespiti, piyasadaki fiyat hareketinin döneceği noktayı saptamak anlamına geldiği için önemlidir.

Williams %R değeri 0 ile -100 arasında bir değere sahip olabilir. 0 noktasına yaklaşılması, aşırı alım gölgesine hareket edildiği şeklinde yorumlanırken, -100 değerine yaklaşılması ise aşırı satım noktasına doğru gittiğimizi söyler.

İlk kez 1980 yılında Donald Lambert tarafından ortaya atılan CCI (Commodity Channel Index), esasen emtia fiyatlarını analiz etmek için kullanılan ancak hisse senetleri ya da forex piyasası ürünleri için de incelenebilen bir trend indikatörüdür. CCI göstergesi, özellikle fiyat hareketlerinin durağan ve yatay seyrettiği piyasalarda, trend kırılımının yönünü tespit etmek yani trend hareketinin başlangıcını yakalamak için kullanılmaktadır.

CCI değerinin referans aralıkları 100 ile -100 arasıdır. Tüccarlar 100'ün üzerine çıkan CCI değeri bir yükseliş trendinin ortaya çıkabileceği biçiminde yorumlanır. -100'ün altındaki CCI değeri ise düşüş trendine girilebileceği şeklinde değerlendirilir.

CCI değeri, bir finansal varlığın belirli bir periyottaki en düşük en yüksek ve kapanış fiyatlarının toplanıp üçe bölünmesi hesaplanır. Ortaya çıkan CCI değeri, Basit Hareketli Ortalama ile de karşılaştırılabilir. Bu yolla, ortalama fiyatlardan ne kadar uzaklaşıldığı tespit edilebilir.

ATR (Average True Range) yani Ortalama Gerçek Aralık, fiyatlardaki volatiliteyi yani oynaklığı ölçmek için kullanılan bir teknik analiz indikatörüdür. Birçok teknik analiz göstergesi, fiyatların yönünü tahmin etmeye yönelik sinyal üretmeye çalışırken, ATR yalnızca dalgalanmayı takip eder.

ATR değeri ne kadar yüksekse, volatilite o kadar güçlüdür. Genellikle son 14 günü kapsayan periyotlarda incelenir. ATR değeri işlem hacimleri ile birlikte ele alınabilir. ATR değerinin uzun süreli düşük seyrettiği bir zaman aralığında, finansal varlığa dair işlem hacimleri de azalıyorsa, bu bir düşüş sinyali olarak yorumlanabilir.

Bollinger Bantları, adını bu metodun mucidi olan John Bollinger’den alan bir teknik analiz göstergesidir. Bir finansal ürünün fiyat hareketlerinden hareket ederek, volatiliteye bağlı standart sapmaları takip eden çizgilerden (bantlardan) oluşur. Bu bantlar, fiyatların olması gerekenden düşük mü yoksa yüksek mi seyrettiğine yönelik bir yorum yapabilmemize olanak tanır. Fiyatlardaki dalgalanma (volatilite) arttığında bollinger bantlarının arası genişler; volatilite azaldığında ise bantların arasındaki mesafeler daralır. Bollinger Bantlarının dışına çıkan fiyat hareketleri ise “anormal” olarak değerlendirildiği için ters yönde bir fiyat hareketinin yaşanabileceğine dair bir teknik analiz sinyali üretir.

MACD göstergesi (Moving Average Convergence Divergence), 1970 yılında Gerald Appel tarafından geliştirilen ve 26 günlük EMA (üssel hareketli ortalama) değerinin 12 günlük EMA değerinden çıkarılması ile hesaplanan bir momentum tabanlı teknik analiz indikatörüdür.

MACD değerlerinin hesaplanması ile oluşan noktalar birleştirilerek bir sinyal çizgisi oluşturulur. Sinyal çizgisinin üzerindeki güncel MACD değeri al sinyali üretirken, sinyal çizgisinin altına inen MACD değeri ise sat sinyali olarak yorumlanır. Sinyal çizgisinin altına ya da üzerine doğru yaşanan geçişler hızlı bir şekilde gerçekleşmişse, bu durum aşırı alım ya da aşırı satım olarak yorumlanabilir.

MACD değeri, yükseliş ya da düşüş hareketinin güçlendiğini veya zayıfladığını tespit etme konusunda yatırımcılara çok değerli bir sinyal verir.

Hareketli Ortalama, bir finansal varlığın belirlenen zaman aralığındaki fiyatlarının ortalaması alınarak hesaplanan bir indikatördür. Hareketli ortalama, hem fiyatların yönü hakkında teknik analiz sinyali üretir hem de piyasaların dönebileceği destek ve direnç noktalarının belirlenmesi için kullanılır. Bu yüzden; forex piyasalarında işlem yapan yatırımcılar tarafından yoğun bir biçimde kullanılır.

Hareketli ortalama, o periyotta gerçekleşen fiyat hareketlerinin sonucunda ortaya çıkan gecikmeli bir göstergedir. En çok kullanılan hareketli ortalama türleri aşağıdaki gibidir. 50 günlük hareketli ortalama ve 200 günlük hareketli ortalama değerleri analistler tarafından sürekli takip edilir.

• Basit Hareketli Ortalama (SMA)
• Ağırlıklı Hareketli Ortalama (WMA)
• Üstel Hareketli Ortalama (EMA)

Hareketli ortalamalar ve bunların teknik analizde nasıl kullanıldığını öğrenmek için konuya dair içeriğimize göz atınız.

Forex’te başarılı olmanın koşullardan biri, finansal piyasaların bütününü etkileyen makroekonomik göstergeleri zamanında ve doğru analiz edebilmektir. Döviz birimlerinin fiyatları; bir ülkedeki genel ekonomik ve siyasi durum, enflasyon, işsiz oranları, kredi notu gibi çok sayıda faktörden etkilenir. Temel analiz, finansal piyasalardaki fiyat hareketlerini önceden kestirebilmek için tüm bu gelişmelerin takip edilmesi ve yorumlanmasıdır.

Başarı şansı yüksek bir temel analiz için aynı anda çok sayıda faktörün denkleme dahil edilmesi gerekir. Analiz ettiğiniz küçük parçalar halindeki bilgiler çoğaldıkça, bunları birleştirmek ya da karşılaştırmak kaydıyla anlamlı bir bütün oluşturma şansı da artacaktır.

Bununla birlikte temel analiz, finansal piyasalardaki fiyat hareketlerini tahmin edebilmek için tek başına yeterli değildir. Özellikle forex piyasasında işlem gören ürünler, arz ve talep dengesi başta olmak üzere pek çok faktörün etkisiyle fiyatlanır. Bu yüzden, temel analizin yanına teknik analizi eklemek ve ardından risk yönetimi unsurlarını devreye sokmak daha kontrollü bir yaklaşım olacaktır.

Trive Yatırım ekibi tarafından hazırlanan günlük forex analizleri ve haftalık forex analizleri içeriklerini takip etmeyi unutmayın.

Forex ve CFD piyasalarındaki kaldıraçlı alım-satım işlemlerinden elde edilen gelirin vergilendirilmesinde, 1 Ocak 2021’den itibaren %10 stopaj vergisi uygulanmaktadır. Yatırımcıların hesaplarından aracı kurumlar tarafından otomatik olarak tahsil edilen bu tutar, mevzuat uyarınca kesilir ve yatırımcının ya da aracı kurumun inisiyatifi dışındadır. Forex işlemlerinden kaynaklanan vergi tutarları yatırımcının aracı kurumda açtığı hesaptaki teminattan karşılanmaktadır. Hesaptaki teminat miktarı yeterli gelmezse ve ödenmesi gereken stopaj tutarları gecikirse, temerrüt faizi işletilebilir.

Aracı kurum tarafından tahsil edilen ve raporlanan stopaj vergileri 3’er aylık dönemlerde resmi kurumlara ödenir.

Forex piyasasında alım satım yapan yatırımcıların, işlem saatlerini iyi bilmeleri gerekir. Aslında forex piyasaları, hafta içi 5 gün 24 saat boyunca açıktır. Ancak işlem hacimleri dolayısıyla fiyatlar üzerinde büyük etkisi olan Amerika, Londra, Tokyo, Almanya gibi ülkelerdeki borsaların açılış kapanış saatlerini de gözlemek gerekir. Çünkü bu saatlerde artan işlem hacimlerine bağlı sert fiyat hareketleri yaşanabilmektedir.

Forex yatırımcıları, çoğu zaman hafta başında New York ve Asya borsalarının açılış saatlerinde yaşanan tepkiye yönelik bir aksiyon planı yapar. Piyasaların yüksek kazanç vaat ettiği bu zaman dilimlerini değerlendirme isteği acemi yatırımcılar açısından riskli olabilir.

Forex piyasasında işlem yapmak isteyen yatırımcılar, yasa gereği en az 50.000 Türk lirası ya da muadili miktarda dövizi teminat olarak yatırmalıdır. Açılan pozisyonlarla beraber, bu teminatın bir bölümü (marjin) kullanılacaktır. Kullanılan teminat tutarı, açılan pozisyonun büyüklüğüne ve kaldıraç oranına göre değişkenlik gösterir.

Bu aşamada, yatırımcıların teminat tutarlarını her defasında 50.000 liraya kadar yükseltme gibi bir zorunluluğu bulunmaz.

• Forex piyasalarında gerçek sermayeniz ile işlem açmadan önce, deneme hesapları üzerinde pratik yapmayı unutmayın.
• Para yatırmadan önce yetkili bir aracı kurum ile çalıştığınızdan emin olun. Şirketin faaliyet belgesini ve izinlerini inceleyin, sonra da bunları SPK resmi web sitesi üzerinden teyit edin.
• İşlemlere başlamadan önce birkaç tane aracı kurumun web sitesini ziyaret edebilir ve yatırımcıların son 3 aydaki kayıp / kazanç oranına göz atabilirsiniz. Bu oran, size son derece dikkatli hareket etmeniz gerektiğini bir kez daha hatırlatacaktır.
• Forex piyasasında ya da genel olarak herhangi bir finansal piyasadaki deneyiminiz kısıtlı ise düşük miktarda teminat kullanarak işlemlere başlayın. Önerilen oran, bakiyenizin %10’u dolaylarında bir rakam ile başlamaktır.
• Forex işlemlerinde yüksek kaldıraç kullanmak risklidir. Yüksek kaldıraç kullandığınız pozisyonları uzun süre açık bırakmak riskinizi daha da artırır. İşlemlerinize daha az vakit ayırmanız gereken zamanlarda forex pozisyonlarınızı kapatmanız akıllıca olacaktır.
• Forex işlemleriniz için teknik analiz neticesinde belirlediğiniz noktalarda kar al ve zararı durdur emirleri girmeniz önerilir. Bu sayede elde ettiğiniz pozitif getirinin bir kısmını realize etme ya da tersi durumda büyük finansal kayıplardan kaçınma şansınız artar.